Diğer fotoğrafçılık türlerinden farklı dinamikleri olan doğa, yaban hayatı ve kuş fotoğrafçılığı; kapalı kapılar ardında yapılması imkansız olan, doğanın işleyişine adapte olmayı ve ona göre davranmayı gerekli kılan bir alandır. İlk olarak dört duvarın bize dayattığı zamanı dışlamamız, güneşin doğuşunu karşılamamız ve türlerin sesine kulak vermemiz gerekmektedir. Doğal ışığın ne işe yaradığını bilmek ve doğayı, canlıları kayıt altına alırken ışığı nasıl kullanmamız gerektiğinin farkına varmak önemli bir faktördür.
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f7.1 | 1/1600sn | ISO 320
Doğa ve kuş fotoğrafçılığında en elzem şey ise sabretmek ve gözlem yapmaktır. Ormanlarda, kanyonlarda, dağlarda ve akarsular da; insanların dışındaki bu dünyada yaşayan diğer canlıların yaşam alanlarında nasıl hareket etmemiz gerektiğini öğrenmemiz gerekiyor.
Ben çok uzun yıllardır doğa fotoğrafları çekiyorum fakat burada ağırlıklı olarak kuşlarla ilgili yazacağım. Kuşları nerelerde, hangi koşul ve ekipmanlarla çekiyor olduğum ile ilgili cevapları bulabilirsiniz. Amacınız kuş fotoğrafları çekmek ise kesinlikle yapılması gereken ilk şey fotoğraf çekmek olmamalıdır.
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/1600sn | ISO 640
İlk önce kuşları kendi yaşam alanlarında olabildiğince gözlemlemek gerekiyor. Eğer iyi bir gözlemci değilseniz çok kısıtlı bir kuş çekimi yapar ve bu işten kısa sürede sıkılırsınız. Bulunduğunuz veya kuşları gözlemleyeceğiniz bölgeyi tanımak araştırmak çok önemlidir. Bulunduğunuz coğrafya içerisinde “nerelerde yaşarlar, tahmini kaç tür gözlemlenmiş, bu türlerin ne kadarı göçmen?” gibi bilgileri öğrenerek araziye çıkarsanız kuş çekmek hem daha kolay hem de daha anlamlı olmaya başlayacaktır.
Fotoğraf çekmekten evvel kuş gözlemi için uygun bölgeleri araştırmak, türler hakkında bilgi edinmek sizi sahaya daha da hazır hale getirecektir, siz de keyif almaya başlayacaksınız bu şekilde. Sadece çekim yapmak için değil, türlere merak besleyip yeniliklerini keşfetmek için yola çıktığınızda doğa sizi hayretler içerisinde bırakacak anlara gebedir. Nadir görülen türlere denk gelirseniz ya da bulunduğunuz ülkede bir türü ilk defa kayıt altına alma şansı bulursanız da keyfiniz ve tutkunuz epey pekişecektir.
|
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/1600sn | ISO 640
|
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/800sn | ISO 1250
|
Kuşların Seslerine Kulak Verin
Bu anlatacaklarım herhangi bir kitaba veya bilgiye dayanmamaktadır, yıllar içerisinde zamanla kendi kendime öğrendiğim ve benimsediği yöntemlerdir. Kuşları bulmak için en çok kullandığım ve en çok işime yarayan; kısmen iz sürme tekniği, seslerini dinlemektir.
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/1000sn | ISO 1250
Eminim bir çok iz sürme tekniği vardır. Kuşları tanıdıkça özellikle hangi mevsimde nerelerde ne yaptıkları ile ilgili bilgileri de edindiyseniz doğru zamanda doğru yerde bulunarak sesleriyle onları bulabilmeniz çok kolay olacaktır. Tabii ki bu bir süreçten ibarettir. Yeni başladığım zamanlarda ancak belli başlı birkaç türü sesinden tanıyabiliyordum. Ve o sesleri duyduğumda artık hangi mevsimde nerelerde göreceğimi kavramaya başladım.
|
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/800sn | ISO 1000
|
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/1250sn | ISO 800
|
Ben Çukurova ve Adana çevresinde daha çok keşif yapıyorum, bu bölgede çok sık görülen, seslerini tanıyarak bulduğum ilk türler: Arap bülbülleri, tarla çinteleri, kız kuşları gibi belirgin olan türlerdi. Kuş çekmeye devam ettikçe yaşadığım coğrafyanın sadece üç veya beş tane kuş türünün yaşadığı bir bölge olmadığını fark ettim. Yaşadığım coğrafyada bir çok milli parkın, doğa koruma alanlarının ve pek çok kuşun göç rotası olduğunun farkına vardığımda 50-60 tür kadar kuşu kayıt altına almış durumdaydım. Ve bu türlerin beşte biri kadarının sesini tanıyabiliyordum.
Yıllar ilerleyip teknolojide geliştikçe bu bahsettiğim 50-60 tane çekmiş olduğum kuş türü 4 yılda neredeyse 300’ü geçmiş duruma geldi. Tabii ki bu 300’den fazla kuş türünün yarısını sadece seslerini tanıyarak buluyordum ve zamanla yaşadığım bölgede hangi tür nerede ne zaman belirir; hangi sesi çıkarır bilir hale geldim. Özellikle çiftleşme dönemlerinde çıkarttıkları sesler bahar aylarında çok belirgin olur. Şu an pek çok türü sesinden fark edebiliyorum.
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/800sn | ISO 1000
Ekipmanınıza Önem Verin
Ben çok uzun yıllardır doğa fotoğrafları çeken ve birçok dağ, kanyon, vadi, orman vs gibi yerlerde kamp yapan biriyim. Böyle lokasyonlarda ekipmanınızın hava şartlarına dayanıklılığı çok önemli bir detay. X-T3 ve X-H2S gövdeleri yeri geldiğinde bataklıkta, çamurun içinde, fırtına altında kullanmış biri olarak Fujifilm’in WR (Weather Resistant) makina ve lenslerinin çok başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Kuş fotoğrafçılığında lens seçiminin makina seçiminden daha önemli olduğunu söylesem yanlış olmaz. Ben işe çok klasik bir şekilde -yani en yakın mesafeli tele lens ile- başladım. İlk lensim XF55-200mm idi ve çok uzun bir süre bunu kullandım. Bu lens, ekstra makro çekimlerde de çok işime yarıyordu, en yakın netlik mesafesine göre ideal mesafede durup zoom yaparak kuş dışında bir çok böceği de çekebiliyordum. Ama 200mm takdir edersiniz ki kuş fotoğrafçılığı için kesinlikle yetersiz bir lensti. XF 70-300mm ye geçiş yapıp biraz ufkumu açayım dedim ve işler daha iyiye gitmeye başladı. 1.4 Tele Converter ile de uyumlu bir lensti, bu da avantaj sağlıyordu. O zamanlar Fujifilm’de 400mm den daha uzun bir lens yoktu ve 100-400mm çıktığında ise onu alarak yoluma son gaz devam ettim. Bu lens ile uzun süre çok sayıda kuş belgeledim. Kuş çekmeye başladığınızda lenslerin hiçbir zaman size yetmediğini düşüneceksiniz ve daha fazlası lazım gibi gelecek. Uzun bir süre sonra sonunda Fujifilm, dahili olarak kuş takibi olan ve hızlı konu takibi için yeni bir sensör-işlemci tipine sahip X-H2s modelini ve XF150 - 600mm lensi duyurdu ve bu ikiliyi koşarak gidip aldığımı hatırlıyorum.
|
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/640sn | ISO 2000
|
X-H2s + XF150-600mm F5.6-8 R LM OIS WR | f8 | 1/1600sn | ISO 1000
|
Zoom mesafesi dışında 150-600mm’in hem içten zoom yapması, hem de hafif olması epey fark yaratıyordu. Ufacık bir kuşun dahi gözünü çok iyi takip edebiliyordum. Zaman içerisinde benim saha deneyemim de gelişmişti ve bu ikili sayesinde artık daha az teknik ile uğraşıp konuya yoğunlaşabiliyordum. Bence ekipman seçerken en önemli nokta bu: İşinizi kolaylaştırmalı.
Aslında bahsettiğim bütün lenslerin kendine özgü, farklılık gösteren özellikleri var ama en uzaktaki kuşlar için 150-600mm gerçekten çok iyi bir açı sunuyor. Bu lens ile çekilen fotoğraflarımın sergide çok büyük ebatlı baskılarında dahi detaylar korunmuştu, kayıpsızdı ve sonuçlar beklediğimden çok daha keskindi.