Yeni orta format kameramız GFX100RF hakkında detaylı bilgi almak için ürün danışmanlarımız ile İletişim Formu ya da Whatsapp aracılığıyla iletişime geçebilirsiniz.


Fujifilm yöneticileriyle GFX100RF ve İçerik Kimlik Bilgileri hakkında konuştuk.

Bu röportajın orjinal versiyonuna dpreview.com'dan ulaşabilirsiniz.

20 Mart 2025'te Fujifilm, 102MP orta format sensöre sahip sabit lensli bir kamera olan GFX100RF’yi tanıttı. Firma, etkinliği yerinde takip edebilmemiz için bizi Prag’a davet etti. Etkinlikte, bu lansmanın gerçekleşmesinde önemli rol oynayan üç kişiyle oturup bu süreci konuşma şansı bulduk: GFX ürün planlamadan sorumlu kıdemli müdür Makoto Oishi, Fujifilm Profesyonel Görüntüleme Grubu Müdürü Yuji Igarashi ve GFX ürün planlamadan sorumlu yardımcı müdür TJ Yoneda.

Sohbetimiz ağırlıklı olarak yeni kamera ve bu kameranın tasarım sürecinde alınan kararlar etrafında döndü; ancak firmanın içerik doğrulama girişimleri hakkında da konuştuk.

Makoto Oishi, Yuji Igarashi ve TJ Yoneda, hepsi de GFX100RF tutuyor.

GFX100RF | F5 | 1/90 sn | ISO 12800
Kırpılmış ve ACR'de zevkinize göre işlenmiştir.
Fotoğraf: Mitchell Clark - https://www.dpreview.com/


GFX100RF kimler için?

Makoto Oishi’ye göre, GFX100RF Fujifilm’in diğer orta format kameralarından farklı bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. “GFX100 II ve 100S II ağırlıklı olarak manzara, portre veya ticari fotoğrafçılık yapan mevcut GFX kullanıcıları için geliştirildi. GFX100RF ise biraz daha sokak fotoğrafçılığı ve belgesel tarzı için çünkü bu kamerayı olabildiğince küçük ve hafif olacak şekilde geliştirdik.

Lüks bir kamera olarak tasarlandı...


Fotoğraf: Richard Butler - https://www.dpreview.com/

İlk bakışta GFX100RF, özellikle kontrolleri ve rangefinder tarzı tasarımı açısından daha büyük bir X100VI gibi görünüyor. Ancak Oishi’ye göre, bu kamera X100’e benzesin diye tasarlanmadı. “Önemsemediğimizden değil ama bu kamerayı X100’e aşırı saygı duyarak tasarlamadık.”

Bunun nedenlerinden biri GFX100RF’nin X100VI’ye göre çok daha pahalı olması. Dolayısıyla fiyatına uygun şekilde daha “lüks” bir his yaratması gerekiyor. “Kamerayı nasıl tasarlayacağımızı tartıştığımız ilk aşamada fiyatı zaten belliydi. Bu yüzden bu kamera, fiyat noktasına uygun şekilde daha lüks olmalıydı,” diyor Oishi.

“Mükemmel üretimin zirvesi: Frezelenmiş alüminyum”

Lüks hissin en önemli bileşenlerinden biri, yekpare alüminyum bloktan frezelenerek üretilen üst plaka. Fujifilm tarihinde bu üretim yöntemine ilk kez bu kamerada yer verildi. “Frezelenmiş alüminyum, üretimde ulaşılabilecek en üst seviyedir,” diyor Oishi. Igarashi ise ekliyor: “Bloktan frezeyle şekil verirken çok esnek ve özgün tasarımlar elde edebilirsiniz.” Oishi de katılıyor: “Frezeyle en karmaşık, en detaylı şekilleri üretebiliriz.”


Fujikina'da GFX100RF'nin frezelenmiş alüminyum üst plakasının üretim aşamalarını gösteren bir ekran.
Fotoğraf: Mitchell Clark - https://www.dpreview.com/

Fujikina etkinliği sırasında Yoneda, bir alüminyum külçenin GFX100RF üst plakasına dönüştürülmesinin yaklaşık beş saat sürdüğünü söyledi. Hatta flash yuvasının kenarı bile frezelenmiş. Oishi, “Pek çok özel parçası var,” dedi.
Fujifilm ayrıca lens kapağını da yeniden tasarlamış. Artık yalnızca tek yönde takılabilen bir adaptör halkası var, ardından dikdörtgen kapak normal şekilde takılıyor. “X100VI’da kapak vidalanarak takılıyordu ve hizalamak zor olabiliyordu. Bunda ise lensin üzerinde sabitlenen tırnaklar var, böylece her seferinde kusursuz hizalanıyor.”

...ama aynı zamanda olabildiğince kompakt

“Bu değiştirilebilir lensli bir kamera değil, bu nedenle sensör ve lens tasarımında daha esnek olabiliyoruz,” diyor Yoneda. “Bu yüzden lensin arka elemanı sensöre çok yakın ve neredeyse sensörün tamamını kapsıyor. Bu da lensin bu kadar küçük olabilmesini sağladı.”

Yoneda, “Odak uzaklığı ve diyafram açıklığı için birkaç farklı seçeneği değerlendirdik,” diyor. “Ancak bu kombinasyon, en kompakt lensi en yüksek görüntü kalitesiyle sunmamızı sağladı.” Bu tasarım ayrıca, sensör veya lenste sabitleyici olmadığı için düşük enstantane hızlarında bile elde çekim yapılmasına olanak tanıyor. Stabilizasyonun kameraya eklenmemesinin nedeni de bu: Fujifilm, IBIS’in kamerayı çok daha büyük ve ağır hale getireceğini belirtiyor.

Fotoğraf: Richard Butler - https://www.dpreview.com/

Daha dar bir görüş alanı mı istiyorsunuz? “Bu kamerada 102MP sensör olduğu için, dijital telekonvertörü telefoto amaçlı kullanabiliyoruz.” diyor Yoneda.

X100 serisinde olduğu gibi görüş açısını değiştiren opsiyonel lenslerin GFX100RF’ye gelip gelmeyeceği sorulduğunda ise şirket, dijital telekonvertörün bu ihtiyacı karşıladığı görüşünde. “Şu an için 102MP sayesinde dijital telekonvertörün iş gördüğünü düşünüyoruz,” diyor Yoneda. “Ama kullanıcı geri bildirimlerine göre, geniş açı veya telekonvertör için her türlü opsiyonu değerlendirebiliriz.”

Gövde Üzerindeki Oran Kadranı


En boy oranı kadranının on seçeneği vardır - kameranın desteklediği dokuz en boy oranı ve kameranın kontrol kadranlarından
biriyle kontrol etmenizi sağlayan bir “C” ayarı.

Fotoğraf: Richard Butler - https://www.dpreview.com/

GFX100RF’nin en dikkat çeken özelliklerinden biri, JPEG’lerdeki görüntü oranını fiziksel olarak kontrol etmeye yarayan büyük oran kadranı. Şirketin GFX serisi uzun süredir bazı ikonik film kameralarının oranlarını dijital olarak sunuyordu; ancak bu özellik ilk defa fiziksel bir kontrole dönüştü. Igarashi, “Bence bu analog kadran, dijital teknolojiyle film kameralarımız arasında bir bağ kuruyor,” diyor.

Yoneda, “Orta format kameralarımız özelinde yeni müşteriler kazanmaya çalışıyoruz,” diyor. “Bu yüzden bu kameranın, o eski modellere bir selam duruşunu içermesi gerektiğini düşündük.”

“Orta format fotoğraf makinelerimizle ilgili olarak yeni müşteriler kazanmaya çalışıyoruz”


Ayrıca bu kamera, kullanıcının görüntüyü daha baştan doğru formatta oluşturmasını hedefliyor. “Oran değişikliğini post prodüksiyonda değil, daha konuyu çekerken yapmak istedik,” diyor Yoneda.
Peki neden kadran olarak yapıldı? Oishi şöyle anlatıyor: “Dokuz formatı dikey olarak yazdım. Bu formatlar arasında menüden seçim yapmak çok zor oluyordu. Fonksiyon düğmesine atamak da çok ideal değil... Sonra biri, ‘Bunu bir kadran olarak uygulasak daha kolay olmaz mı?’ dedi. Herkes birden, ‘Evet evet, işte bu!’ dedi.”

GFX100RF’de neden hibrit vizör yok?

GFX100RF, 0,84x eşdeğer büyütme oranına sahip bir OLED EVF kullanır.
Fotoğraf: Richard Butler - https://www.dpreview.com/

Fujifilm’in birçok fotoğraf odaklı kamerasında hibrit vizör bulunur: hem elektronik hem de dijital katmanlı optik vizör olarak kullanılabilirler. Gerçek bir telemetre odaklama sağlamasa da, rangefinder benzeri bir deneyim sunar. Bu nedenle, rangefinder tasarımına vurgu yapan GFX100RF’de bu özelliğin olmaması başta kafa karıştırıcıydı.

Yoneda, bu kararı açıklarken, “Hibrit vizör yapısal olarak biraz karmaşıktır. Bu da böyle yüksek çözünürlüklü bir kamera için büyütmenin çok daha küçük kalmasına neden olur,” diyor. Üstelik bu yalnızca teorik bir açıklama da değil: “Elbette hibrit vizörlü prototipler yaptık.”

Bir diğer sebep de dijital telekonvertör. Yoneda, “Eğer OVF (optik vizör) olsaydı, telekonvertör kullanırken 20mm’lik bir alanı kapsaması gerekirdi. Bu da kadraj çizgilerini çok küçültürdü. Pratik sebeplerle EVF (elektronik vizör) tercih ettik,” diyor.

GFX100RF içerik kimlik doğrulaması desteği alacak mı?
Fujifilm, GFX100RF’nin duyurulduğu X Summit etkinliğinde içerik kimlik doğrulama sistemleriyle ilgili testlere başladığını da açıkladı. Bu sistemler, bir fotoğrafın gerçek mi yoksa yapay zeka ile mi üretildiğini ayırt etmeye ve nasıl düzenlendiğine dair kayıt sunmaya yardımcı oluyor. Firma, Content Authenticity Initiative ve Content Provenance and Authenticity Coalition’ın bir üyesi.

Oishi, “CAI ve C2PA’yı nasıl uygulayacağımızı hala geliştiriyor ve araştırıyoruz,” diyor. “Maalesef henüz nihai özellikler belli olmadı. Ama fotoğrafçılık için bunun çok önemli olduğuna inanıyoruz.”

“Endüstri olarak bir standart geliştirmeliyiz”

Peki bu teknoloji GFX100RF gibi mevcut kameralara da gelecek mi? Oishi bu konunun bazı detaylara bağlı olduğunu söylüyor: “Eğer bu teknolojiyi uygulamak veya kullanıcıların kullanması ücretli olursa, pek çok kişi bunu istemeyecektir. O zaman sadece profesyonel ajanslar için olur.” diyor. “Ama ücretsiz olursa, o zaman görüntü üretimini yönetebiliriz – gerçek fotoğrafçılık nedir? Bu çok önemli.”

Igarashi, “Bu konu zamanla daha da önem kazanacak, bu yüzden göz ardı edemeyiz,” diyor. “Endüstri olarak bir standarda ulaşmamız gerekiyor. Böylece en azından yapay zeka nedir, fotoğrafçılık nedir tanımlayabiliriz. Oluşturduğumuz görüntüleri ayırabiliriz.”

Ona göre mesele, yapay zekaya karşı fotoğrafçılık değil; mesele şeffaflık: “Yapay zeka kötü demiyoruz. Sadece süreçte neler yapıldığını bilmek önemli.”

Röportaj: Mitchell Clark, Fujifilm X Summit, Prag, Çekya. Yanıtlar, akıcılık açısından düzenlenmiştir.