Proje: A WORLD IN COLOR



Magnum Photos, Fujifilm ve Médiathèque du Patrimoine et de la Photographie (MPP) iş birliğiyle, ajansın Paris'teki geniş renkli fotoğraf arşivini dijitalleştirmek amacıyla tarihi bir girişim olan “A World in Color”ı başlattı. Saint-Cyr Kalesi'nde saklanan bu unutulmuş hazine, 1950’lerden 2000’li yılların başına kadar uzanan yaklaşık 650.000 renkli slaydı içeren 43.000'den fazla slayt sayfasından oluşuyor. Ülkeye, temaya ve kişilere göre sınıflandırılmış bu görsellerin büyük bölümü yirmi yılı aşkın süredir gün yüzüne çıkmamıştı.

Magnum'un Arşiv ve Prodüksiyon ekipleri, gelişmiş FUJIFILM GFX100 II büyük format dijital kamerayı kullanarak bu slaytları yüksek hassasiyetle dijitalleştiriyor ve indeksliyor. Bu süreç, görsel kayıtların uzun vadeli korunmasını sağlamak ve kamuoyuna ilk kez erişim sunmak amacıyla yürütülüyor. Böylece, renkli fotoğrafçılığın evrimine ve ajansın dijital öncesi dönem tarihine eşsiz bir bakış sunulmuş olacak.

Magnum Photos Operasyon Direktörü Marine Merindol’un sözleriyle:



“Bu proje arşivi bir fırsat kaynağına dönüştürüyor — değerini basın, editoryal yayınlar ve kültürel iş birlikleri açısından artırıyor. Görülmemiş materyalleri ortaya çıkararak hikaye anlatıcılığı, iş birliği ve yaratıcı keşif için yeni kapılar açıyoruz. Bu eşsiz fotoğraf mirasını koruma kararlılığımız geçmişi onurlandırırken gelecekteki kuşakların bu canlı görsel tarihten öğrenmesini ve üzerine inşa etmesini sağlayacak paha biçilmez bir kaynak yaratıyor.”

Fujifilm’in Misyonu – 
Fotoğraf Dünyasına Katkıda Bulunmak

“Magnum Photos ile yaptığımız bu yeni iş birliği serisi, fotoğrafın on yıllar boyunca gelişimi süresince üretimine ve tarihine katkıda bulunma misyonumuzun temel bir parçasıdır. Hiçbir kamera geçmişi çekemez ve zamanı geri alamayışımız, bugün anları ve anıları fotoğraf yoluyla yakalama arzumuzun merkezindedir. GFX teknolojimizi kullanarak Magnum’un renkli arşivini dijitalleştirdiğimiz bu projede yer almaktan heyecan duyuyoruz. Bu sayede, hem FUJIKINA küresel etkinliklerimizle ziyaret edeceğimiz ülkelerin tarihini hem de fotoğrafçılığın tarihini kayda geçirdiğimize inanıyoruz.”

© Ian Berry/Magnum Photos

Fujifilm’in Teknolojisi



GFX100 II’nin son teknoloji ürünü olan dijital görüntüleme sistemi, dijitalleştirilen görsellerin kalitesini ve detayını artırarak olağanüstü bir doğrulukla korunmasını sağlar. Bu teknoloji, orijinal görsel bilginin tüm kapsamıyla yakalanması ve arşivlenmesi hedefine kusursuz şekilde ulaşır.

Bu dijitalleştirme projesi için GFX kamera sistemi üst düzey bir tarayıcıya dönüştürülmüştür ve dijitalleştirme standartlarının en üst düzeyini karşılamaktadır. Renk ve tonların hassas üretiminde, geometrik doğrulukta ve yüksek çözünürlükte üstün performans gösterirken, kamera sisteminin esnekliğini de korur.

GFX100 II'nin 102 megapiksel çözünürlüğe sahip büyük format sensörü, 16-bit renk derinliği ve 14 stop’u aşan dinamik aralıkla görüntü verisi üretir. Bu seviye, tüm detayların korunması ve film materyalinin bütünlüğünün sağlanması açısından kritiktir; gölgeler ve parlak alanlardaki ince geçişleri muhafaza eder. GF lenslerin olağanüstü optik performansı ve kenardan kenara sunduğu yüksek çözünürlük de görüntü kalitesine katkı sağlar.

Çalışma Akışının Uygulamadaki Hali

Magnum Paris Dijital Prodüksiyon Müdürü Pierre Mohamed-Petit’nin sözleriyle:

“Tüm bu arşivi dijitalleştirebilmek için çok verimli bir zaman çizelgesi içinde etkin bir şekilde çalışmak bizim için önemliydi. Yüz binlerce sayfayı hızla işleyebilmemiz gerektiği için FUJIFILM GFX100 II kullanıyoruz. Kamerayı yakalama aracı olarak kullanmak, kitlesel dijitalleştirme açısından devrim niteliğinde bir yaklaşımdır ve bugün mevcut en iyi sistemlerden biridir.”

“A World in Color” yalnızca tarihi korumakla kalmıyor; onu yeniden keşfetmeyi ve dünyayla paylaşmayı da amaçlıyor. Magnum Photos’un mirasına ve fotoğraf sanatına bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Bu proje, FUJIFILM GFX kamera sistemlerinin orijinal materyallerin tüm bilgi içeriğini aslına sadık şekilde dijitalleştirip yakalama gücünü ortaya koyarak arşiv yönetiminde yeni bir standart belirliyor. Teknolojik yenilikle tarihsel korumanın nasıl harmanlanabileceğini gözler önüne seriyor.

Bu proje görünmeyeni görünür kılmak ve tarihi gelecekteki nesiller için hayata döndürmek adına emeğini ve tutkusunu ortaya koyan herkesin kararlılığına bir kanıttır.